Ortoreksia Nervosa Nedir?

Yayın Tarihi : 2017/02/03 19:02 • Güncelleme Tarihi : 2020/05/09 17:10 •
Çevrenize şöyle bir baktığınızda, bütün gün düşüncesi hangi besini, nereden ve  nasıl sağlıklı temin edebilirimden başka bir şey olmayan,sağlıklı beslenmeyenleri küçümseyen (kendi düşünce boyutlarına göre sağlıklı olan beslenmeyi!)  hangi organik marketten hangi organik besini alsam düşüncesine sahip,çevrelerindeki bireylere bu şekilde beslenmeleri gerektiği konusunda sürekli telkinde bulunan,en sağlıklı ve doğal olan işlenmemiş besini temin etmek adına ciddi zaman ve para harcayan kişilerin sayısının arttığını fark ettiniz mi?
Ortoreksia Nervosa Nedir?

Çevrenize şöyle bir baktığınızda, bütün gün düşüncesi hangi besini, nereden ve  nasıl sağlıklı temin edebilirimden başka bir şey olmayan,sağlıklı beslenmeyenleri küçümseyen (kendi düşünce boyutlarına göre sağlıklı olan beslenmeyi!)  hangi organik marketten hangi organik besini alsam düşüncesine sahip,çevrelerindeki bireylere bu şekilde beslenmeleri gerektiği konusunda sürekli telkinde bulunan,en sağlıklı ve doğal olan işlenmemiş besini temin etmek adına ciddi zaman ve para harcayan kişilerin sayısının arttığını fark ettiniz mi?


Ortoreksiya terimini ,ilk kez 2006 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen 5.Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongre’sinde  Dr Steven Bratman’ın sunumunda duymuştum.
Yaklaşık 10 sene önce karşılaştığım bu terim çok ilgimi çekmişti ama bu süreçte bu kadar hızlı artabileceğini hiç düşünmemiştim.İngiltere’de ki Beslenme Bozuklukları Derneği (EDA) ve Amerikan Diyetisyenler Derneği’de  bu sorunun önümüzdeki yıllarda dahada   artacağını bildirmektedir.

1997 yılında, Dr Steven Bratman tarafından  ilk kez gündeme getirilen bu yeme davranış bozukluğu henüz tanı sisteminde yer almadığı için pek çok uzman tarafından Anoreksia ile karıştırılmaktadır..
Son zamanlarda gündemde olan Ortoreksiya Nervosa, yeme davranış bozukluklarındandır.
Sağlıklı Beslenme Takıntısı olarak da tanımlayabiliriz.
İsmini  eski Yunanca da saf,doğru,gerçek anlamına gelen  ’’ ortho’’ sözcüğünden almaktadır.

Diğer yeme davranış bozukluklarından (Anoreksiya ve Bulimiya)  en belirgin farkı ise Anoreksiya (yememe hastalığı;kişinin beden algısında bir bozukluk vardır. Kişi, hastalık boyutunda zayıf bile olsa  kendini kilolu görmekte ve  kilo almamak için yememektedir).Bulimiya (aşırı yiyip arkasından kusmayla karakterize bir hastalıktır ki amaç yine zayıf olmaktır).
Ortoreksiya da ise amaç kilo vermek değil sağlıklı beslenmektir.
Anoreksiya ve Bulimia da kişiler besinlerin miktarına odaklanırken, Ortoreksiya da besinin kalitesine odaklanma vardır.
Ortorektik kişiler kendilerini kilolu hissetmezler, kilolarıyla ilgilenmezler. Ortoreksiya da kişiler,katkı maddeli,şekerli,tuzlu, gıdalardan uzak durarak besinin en saf,en doğal halini tercih ederler.
Bazı pişirme  yöntemlerinin yanlış olduğunu düşünerek ,sebze ve meyveleri çiğ yemeyi tercih edebilirler.
Bir besinin sağlıklı veya sağlıksız olması da yine kendi beslenme inanışlarıyla ilgilidir.Sağlıklı bir besini sağlıksız bulup tüketmeyebilirler.
Bütün enerjilerini evde yemek yapmaya,doğal ürün temin etmeye yöneltebilirler.
Dışarıdaki besinlerin zararlı olduğu düşüncesiyle kafe,lokanta gibi yerlere gidemezler,hatta güvenmedikleri için arkadaş ,eş,dost yemek davetlerini de kabul etmeyebilirler.
Düşünce sistemlerine göre zararlı saydıkları her türlü besini beslenme listelerinden çıkararak 1-2 besin çeşidiyle yetinmek durumunda kalabilirler.
Bu durumda, tamamen sağlık sorunlarına davetiye çıkararak  kansızlık,kemik erimesi ,mide – bağırsak problemleri, kas kaybı hatta kalp yetmezliği vb gibi  biyolojik  ve fiziksel hastalıkların görülmesine neden olabildiği gibi panik atak, depresyon,kaygı bozukluğu gibi  ruhsal hastalıklara da neden olabilmektedir.

Genelde 20- 40 yaş arasında,yaygın olarak bayanlarda,sosyoekonomik durumu ve kültürel seviyesi yüksek kişilerde görülmektedir.Sürekli sağlıklı besinleri yemeye çalıştıkları halde,yeteri kadar sağlıklı beslenmediklerini düşünürler.

Mükemmelliyetçi kişiliklerde daha çok görülmektedir.Her daim mükemmellik peşinde koştukları için,kendilerinden ve çevrelerinden memnun olmama hallerini mükemmel besinleri seçme haline yansıtmışlardır.

Günlük hayatları besinlerin niteliğini düşünmekle geçmektedir.Günlük streslerden kaçınmaları   ve stresle başedememeleri sebebiyle,kendine olan güvensizliklerini ve  yetersizlik duygularını, çevreye ve kendileri dışındaki kişilerin hazırladıkları gıdalara yansıtma olarak ortaya gösterebilmektedirler.Tedavileri psikiyatrist ve psikologlarca  bireysel veya grup   terapileri şeklinde yapılmalıdır.

Multidisipliner bir yaklaşımın bireylere daha faydalı olacağı göz önüne alındığında,sağlıklı beslenmenin yaşam tarzı haline doğru bir şekilde getirilebilmesi  için,  bir diyetisyenden de yardım alınması uygun olacaktır.Sağlıklı beslenmeyi,kaliteli yaşamak adına araç olarak gördüğümüzde hayattan keyif alarak yaşamamız daha kolay olur.
Besin tercihlerimizi oluştururken sağlıklı besinlere yönelmeyi alışkanlık haline getirmeli ama takıntı haline getirmemeliyiz.
Bu şekilde  ruh ve bedenen tam iyi olma halini sağlamış oluruz.                

 

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.



Yorumlar

Yorum
?